resim

resim

11 Ocak 2013

Meksika Usulü

Bu sefer sizlere biraz daha özgün, biraz daha yaratıcılık gerektiren bir yemekten bahsedeceğim. Aslında her yemekte olduğu gibi bu da tamamen uydurma ama basit olmasına rağmen yine de lezzetli bir yemek. Meksika usulü dememin sebebi de, genelde Meksika mutfağındaki yemeklere benzemesi. Yemeğin bir adı yok uydurma olduğundan mütevellit, ancak siz kafanıza göre bir isim iliştirirsiniz sunum yaparken.


Yemeğin ana malzemesi kırmızı et. Fakat bunu tavukla da yapmak olası tabii ki, hatta zorlarsan hindi etiyle de gayet olur size kalmış. Ben kasaptan jülyen doğramaya ve pişirmeye uygun kontrfile et seçtim ama kasaba söylerseniz zaten o size güzel olanı verir. Dinlenmiş bir et almak da lezzeti arttırır belirteyim. 

Yemeğimizin malzemeleri şöyle efendim ;
  • Kontrfileden miktarınca dana eti
  • Bir büyük soğan
  • İki adet domates
  • Bir Kırmızı köz biberi
  • Bir yeşil çarliston biber
  • Tuz
  • Nane
  • Kekik
  • Kimyon
  • Karabiber
  • Pul biber
  • Pesto sos
  • Tereyağı
  • Domates salçası
  • Kaşar peyniri


Domates dışındaki sebzelerimizi doğradıktan sonra tavada tereyağı ile çeviriyoruz. Ben soğanları bu sefer küp küp doğramak yerine, o restoranlarda çozurdaya cozurdaya gelen Fajitalarda olduğu gibi, kalın ve uzun uzun doğramaya karar verdim. Nihai karar size aittir tabii ki de. Biberler de aynı şekilde büyük büyük doğranınca ağızda hissedilir ve güzel oldu haliyle. 


Bunun dışında küp küp doğradığımız domatesleri, keyfimizce eklediğimiz baharatları, bir kaşık domates salçasını, ki bu sosa kıvam kazandırsın diye eklendi, ve Pesto sosunu, biraz tereyaği ile birlikte bir kaba koymak sureti ile salsa sosumuzu yapmaya da başlıyoruz. Genelde Meksika yemekleri acı olmaları ile ünlüdürler o nedenle bu sosa biraz jalapeno biberi eklemek de lezzeti arttırır, ancak ne evde jalapeno biberi vardı, ne de ben acı seven biri değilim. O nedenle benim sosumda yok ama siz tercihinize göre ekleyebilirsiniz.


Daha sonra bu hazırladığımız karışımın içerisine kıvamını alması için yarım bardak da içme suyu ekleyerek ufak ufak fokurdayana kadar kısık ateşte kaynatıyoruz. Kıvam olarak çok akışkan olmamasını tavsiye ediyorum. En nihayetinde dürümün içerisine koyacağız, yerken ortalığı batırmamak adına su gibi değil de, daha çok erimiş dondurmadan hallice bir kıvam daha ideal olabilir. Dahası içme suyu diye özellikle belirtiyorum çünkü ben çeşmeden akan suların çok kireçli tadını sevmiyorum ama siz çayı musluktan doldurup yapıyorsanız bu yemeğe de musluktan su ilave edebilirsiniz. Ancak ne gerek var evde su mu kalmadı ? Alt tarafı yarım bardak olduğu için siz gelin içme suyu ekleyin boşuna tadı bozulmasın.


Sonrasında sıra etlerimizi pişirmeye geliyor. Hani başından beri diyorum ya jülyen doğradığımız etler diye. İşte jülyen doğramak demek, parmak uzunluğunda ince uzun dilimler haline getirmek demektir. Bu isim nereden geliyor en ufak fikrim yok ancak bu işlemin adı budur. Fakat siz bu işleme Sekecek Köyü usulü doğrama derseniz de kimse size ne diyorsun arkadaş demez. Etleri pişirmek basit. Rengini kıvamını zaten gözünüzle de ayırırsınız ancak takriben iyi ateşte bir 10 dakika, bilemediniz 15 dakika kendi suyunda çevirerek ideal yenme kıvamını yakalayabilirsiniz. İsterseniz bu pişirme işlemine yine tereyağı veya zeytinyağı konabilir ancak yağı yakmamaya dikkat edin. Ben kendi suyunda yapmayı tercih ettim. Pişman da değilim. İlerleyen zamanda etleri pişirdikten sonra lavaşın ya da Meksikalıların dediği gibi tortillanın içerisine dolduruyoruz. Üzerine pişirdiğimiz sebzeleri ilave ediyoruz ve yine üzerine de salsa sosumuzu koyuyoruz. En son olarak da hepsinin üzerine rendelenmiş kaşar peyniri de çok şekilli oluyor benden söylemesi.



Geldik son dönemece. İşin püf noktası aslında burası. Yemeği pişirdik dürüme koyduk ama işi biraz daha ileri götürüp, güzel dürüm yemekten ziyade restoran kıvamında tabağa dönüştüren yer bu kısım. Yapılacak işlem uzaya mekik fırlatmak değil tabii ki. Ancak dürümlere koymak için yaptığımız sebze karışımından bir kaşık kadar ayırıp tabağı süslemek için aldığımız cipslerin üzerine koyarak ve yine bunların hepsinin üzerine de biraz rende kaşar eriterek Nachos diye tabir edilen bir garnitür ile tabağımızı süslemeyi başarmış oluruz. Eskiden bir markanın Nachos cipsleri vardi. Tadı veya çeşnisi olmayan gerçekten de soslarla yemek için yapılmış olan bir cipsti. Ancak ben bulamadım ve baharatlı Doritos cips kullandım. Hani şu yeşil paketli olanlardan. Yine de tercih size kalmış. Tabii fıstıklı Cheetos ile olmayacağını hepiniz kestirebilirsiniz ama sarımsaklı ya da barbekü soslu Pringles ile de gayet başarılı olabilir. Ayrıca bir önemli nokta daha, cipsleri tabağa koymadan önce fırında ya da tavada bir şöyle bir çevirip ısıtarak sıcak servis yapmak inanılmaz bir lezzet değişikliği yaratır haberiniz olsun.


Bunun dışında son dokunuş olarak da ben dürümleri bir kaç lokmalık küçük parçalar halinde bölerek üzerlerine bir kaşık yardımı ile biraz yoğurt koydum ve sunumu gördüğünüz gibi gerçekleştirdim. Yoğurt çok başarılı bir fikir oldu ama siz dürümleri de üstünde kaşarla fırınlayabilir ya da sosunuzu üstüne dökebilirsiniz tamamen sizin düşüncenize kalmış sunumlar yaratabilirsiniz.

Afiyet Olsun... !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder