oh NO where is my HUT... !!!

Sevgili Takip edenler, tabii varsa :) bu sefer de evde nohut yaptım onu nasıl yaptım da başardım biraz bundan bahsedeyim. Bu arada rezalet bir konu başlığı olmuş şu an fark ediyorum, bağışlayın. Ancak Nohut önemli bir yemektir. Ekmeği bandıra bandıra yedin mi doyurucudur da. Hatta söylemek gerekirse nohut bol miktarda nişasta ve azot içermesinin yanında bitkisel protein ve B vitaminleri ile demir, kalsiyum, fosfat ve fosfor gibi mineraller açısından zengindir. 100 gr. nohut 360 kalori, yaklaşık 20 gr bitkisel protein, 5 gr. yağ ve 61 gr. karbonhidrat içerir.  Bunu da İnternet tarayıcınıza  nohut yazsanız her yerde bulursunuz ama uğraşmayın diye buradan söyleyeyim istedim. Gelelim nohut nasıl yapılır kısmına.

Nohut yapmak için ne gerekir ; 

• Soğan, 

• Nohut

• Salça 

• Et

• Su 

• Tuz

Şimdi burada önemli bir noktaya değinelim, Nohut azıcık gaz yapan bir hububat olduğundan mütevellit, yedikten sonra bütün gece kıvranmak istemiyorsak, nohut yemeğini yapmadan bir gece önce nohutların 3 parmak üzerine gelecek kadar suda bekletmekte fayda var suyu da kaynatıp koyarsak daha bir efektif olur. 

Ama gel gelelim hiçbiriniz bununla uğraşmazsınız o nedenle konserve nohut kullanabilirsiniz yada benim gibi valideye nohutları haşlatıp yemeğe konacak kıvama gelince buzluğa atarak istediğiniz zaman kullanmak üzere saklayabilirsiniz.

Neyse gelelim bu yemeğin yapılışına; ki bunu annemin yaptığı usulle düdüklüde değil de Deniz User arkadaşımın usulu ile tencerede yapmak bana daha kolay geliyor. Neden diye sorarsanız düdüklü tenceremin olmamasının bunda etkisi oluyor sanırım.

Yemeği başlarken tencereye biraz yağ koyuyoruz, ki ben yemeklerde dahi zeytinyağ kullanmayı tercih ediyorum, çünkü hem daha sağlıklı hem de Bodrum'dan getirttiğim zeytinyağım gerçekten çok başarılı ve doğal. Devam edecek olursak, takriben bir yemek kaşığı zeytinyağımızı tencereye koyduktan sonra ağlaya ağlaya doğradığımız soğanlarımızı tencereye atıyoruz ve pembeleşene kadar çeviriyoruz. 

Bir ara bilgi vermekte fayda var. Soğan ağlatır abicim bunun kaçarı yok, kimi der keserken tuzla, kimi der soğanı soğuk suda beklet, kimi der buzluğa koy ama ben derim ki soğan keserken de ağlamayacaksan nerede emek, nerede alın teri ve gözyaşı ? Biraz da işin zahmeti olsun canım. Ama illa ben sevmiyorum, işim olmaz, ağlamadan da yaparım diyorsanız, evde varsa mutfak robotu kesin çözüm. Hiç kastırmaz, küp küp doğrayıverir bi anda vallahi. 

Eğer yemeğimizi etli yapacaksak ki etli hakikaten daha güzel olur, soğanlardan sonra kavurduğumuz etlerimizi koyuyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki "Hayda eti ne ara kavurdun arkadaş hiç söylemedin." Merak etmeyin, söylüyorum. Eğer dana eti ise tavada biraz yağ ile kavurup altını kıstıktan sonra suyunu salması için bekleyip, suyu ile tencereye atabiliriz. Ben kuzu eti sevmiyorum bana biraz yağlı geliyor seven arkadaşlar da onun nasıl yapıldığını biliyordur zaten.

Etimizi ekledik, üzerine biraz tuz ve bir yemek kaşığı da salça koyduk mu tamamdır. Biraz da salçayı kavurup et, salça ve soğandan oluşan yemeğin gövdesini oluşturmuş oluyoruz. Sonrasında nohutları da içerisine atıp üzerine de kapatacak kadar su ekledik mi tamamdır bu iş.

Kaynayana kadar ateşte tuttuktan sonra altını kısıp bir on dakika kadar da en kısık ateşte hopurdattık mı yemeğimiz neredeyse pilavın üzerine koymaya hazır hale gelmiş olacak.

Her zaman söylediğim üzere, hiç bir yemek ateşten alır almaz sofraya konmamalı bence. En azından bir 3 dakika, bilemedin 5 dakika ortamın ısısını, tatları içerisine alacak buharını, fazla ısısını da ortama verecek kadar bir dinlenme suresini vermek lazım. Bu yemeğimiz için de bu süre takriben 10 dakika kadar olup sofraya koymadan yanına bir cacık olsun, pilav olsun yapmayı da unutmayın. Hiç olmadı turşu güzel olur yanında.

Afiyet Olsun...!!!